Adet döngüsü, kadınlarda doğurganlığın devamlılığı için gerekli olan doğal bir süreçtir. Amacı vücudun hamileliğe hazırlanması olan bu döngü, döllenme gerçekleşmediği takdirde adet kanaması ile sonlanır ve başa dönerek sürekli olarak tekrar eder. Menopoz dönemi ile birlikte ise adet döngüleri son bulur. Bir adet döngüsü içerisinde farklı evreler bulunur. Hormonal dengelerdeki değişikliklerle birlikte birbirini takip eden bu evrelerin neler olduğu birçok kadın tarafından merak edilen konulardan bir tanesidir. Peki kadınlarda adet döngüsü nedir ve adet döngüsü evreleri nelerdir? İşte menstrüel döngüye ilişkin tüm bilmeniz gerekenler…
İçerikler (Gizle-)
Adet Döngüsü Nedir?
Adet Döngüsü Evreleri Nelerdir?
Menstruasyon (Adet Aşaması)
Foliküler Faz
Yumurtlama
Luteal Faz
Adet Döngüsü İçerisinde Görülen Belirtiler Nelerdir?
Adet Döngüsü Değişir mi?
Normal Adet Döngüsü Kaç Günde Bir Olur?
Regl Döngüsü Değişmesi Durumunda Doktora Başvurulmalı mıdır?
Adet döngüsü, üreme çağındaki kadınlarda vücudun her ay hamilelik olasılığına hazırlanması sırasında meydana gelen olayların sırasını tanımlayan bir terimdir. Adet kanamasının ilk gününden bir sonraki adet kanamasının ilk gününe kadar geçen süre, bir adet döngüsü olarak adlandırılır. Menstruasyon döngüsü olarak da tanımlanabilen bu süreç, kadından kadına küçük farklılıklar gösterebilir. Ancak genel anlamda süreç içerisinde gerçekleşen olaylar ve döngünün evreleri birbiriyle aynıdır.1 Adet döngüsü, vücudu hamilelik için hazırlarken hamilelik gerçekleşmediğinde uterus (rahim) astarının dökülmesi için sinyal oluşturan hormonlar üretilir. Bu sayede adet kanaması, yani yeni bir adet döngüsü başlar. Ergenlikle birlikte ilk adet döngüsünün başlaması sonucu oluşan ilk regl kanaması, menarş olarak adlandırılır. Ortalama 12 yaş civarında gerçekleşen menarş bazı kişilerde 8 yaş gibi erken dönemde veya 16 yaş gibi daha geç dönemlerde meydana gelebilir. Son dönem olan menopoz ise ortalama 51-52 yaşında gerçekleşirken 60 yaşa kadar gecikebilir.2
Kadın cinsiyet hormonlarının kandaki düzeyleri bir adet döngüsü içerisinde belirli zamanlarda artıp azalır. Hormonlardaki bu düşüş ve yükselişler adet döngüsündeki aşamaları tetikler. Hormonlar, üreme sistemi organlarında belirli yanıtlara neden olur ve bu sayede hamilelik için gerekli olan evreler birbiri ardına gerçekleşir. Her adet döngüsü sırasında bir adet yumurta hücresi, yumurtalıklar tarafından olgunlaştırılarak salınır. Rahim astarı kalınlaşmaya başlar ve bu yumurta hücresinin sperm ile bir araya gelerek döllenmesi halinde rahimde tutunabilmesi için gerekli ortamı hazırlar. Hamilelik gerçekleşmezse uterus astarı ve döllenmeyen yumurta hücresi, adet kanaması ile dökülerek yeni bir döngü başlar.1 3
Adet döngüsü evreleri toplamda dört aşamayı içerir ve şu şekildedir:
Kadınlarda adet döngüsü menstruasyon olarak da adlandırılan adet aşaması ile başlar. Tipik olarak birinci günden beşinci güne kadar süren bu aşama, bir önceki döngüde hamileliğin gerçekleşmemiş olması sonucunda tetiklenir. Uterus astarını oluşturan hücrelerin bir miktar kan ve mukus ile birlikte vajinal yoldan dışarı atılması sonucunda kadından kadına değişmekle birlikte 3-7 gün aralığında süren bir regl kanaması gerçekleşir. Her kadında kanama süresi birbirinden farklı olabilir.1
Foliküler faz, regl evreleri arasında ikinci sırada yer alan evredir ve yaklaşık olarak döngünün 6-14. günleri arasında gerçekleşir. Bu süre içerisinde östrojen hormonunun kandaki seviyesi yükselir. Artan östrojen düzeyi, rahim katmanlarından bir tanesi olan endometrium tabakasının büyümesine ve kalınlaşmasına neden olur. Bir başka hormon türü olan folikül stimüle edici hormon (FSH), bu evrede yumurtalıklardaki foliküllerin büyümesini sağlar. 10-14, günler arasında ise gelişmekte olan foliküllerden bir tanesi tamamen olgunlaşarak yumurta hücresine (ovum) dönüşür. Bazı durumlarda ise birden fazla folikül olgunlaşabilir.1
Foliküler faz sürecinde seviyesi yükselen östrojen hormonu, beyinde bulunan hipofiz bezinden lüteinleştirici hormon (LH) salgılanmasını tetikler. Yumurtlama süreci bu şekilde başlar. Yumurtalıklardan olgun bir yumurta hücresinin serbest bırakılması, yumurtlama olarak adlandırılır. Serbest kalan yumurta fallop tüplerinden aşağı doğru ilerlemeye başlar ve uterusa doğru ilerler. Yumurtlama aşaması adet döngüsü sırasında hamileliğin oluşabileceği zamandır. Yumurtlama gününde bazal vücut ısısında hafif bir artış hissedilebilir, vajinal akıntı daha kalın kıvamlı hale dönüşebilir. 28 günlük bir adet döngüsü için yumurtlama günü yaklaşık olarak 14. güne denk gelir ve 24 saat civarında bir süreç alır. Yumurtlamadan sonraki gün döllenme gerçekleşmezse yumurta hücresi canlılığını yitirir.2 3
Menstrüel döngü evreleri arasında sonuncusu, luteal fazdır. Yaklaşık olarak 15. günden 28. güne kadar süren evre luteal faz olarak adlandırılır. Yumurtlamadan sonra yumurtalığın korpus luteum olarak adlandırılan hücrelerinden progesteron ve az miktarda östrojen salgılanır. Uterus astarı, hamilelik hazırlığında bu hormonların etkisiyle kalınlaşır. Yumurta hücresi, döllenme gerçekleşmişse rahim astarına tutunur. Bu durum implantasyon olarak da adlandırılır. Tutunmanın ardından korpus luteum, kalınlaşmış rahim astarını koruyan progesteron hormonunun üretimine devam eder. Döllenme ve hamilelik gerçekleşmediği takdirde korpus luteum hücreleri ölür, progesteron seviyelerinin düşmesinin ardından rahim astarı dökülerek adet kanaması gerçekleşir. Böylece yeni bir menstruasyon döngüsü başlamış olur.2
Yukarıda da belirtildiği gibi yumurtlamanın gerçekleştiği günlerde vajinal akıntıda yoğunlaşma ve vücut ısısında artış görülebilir. Bu durum her kadında görülmek zorunda değildir. Adet döngüsünün son aşaması olan luteal fazda hamilelik gerçekleşmemişse, adet kanamasından önceki günlerde premenstrüel sendrom (PMS) belirtileri ortaya çıkabilir. Şişkinlik, meme hassasiyeti, ruh halinde değişiklikler, baş ağrısı gibi bazı belirtiler bunlardan bazılarıdır.3 Regl döngüsü içerisinde belirtilerin en yoğun şekilde görüldüğü dönem ise adet kanaması sürecidir. Adet görme belirtileri olarak adlandırılabilecek bu belirtilerden bazıları şunlardır:1 5
Adet döngüleri, ergenlik döneminde başlar ve yaklaşık 50’li yaşlara kadar devam eder. Ergenlikte yeni başlayan regl döngüsü, daha ileriki yaşlardaki döngülere oranla daha uzun olabilir ve kanamalar daha yoğun geçebilir. Yeni adet görmeye başlayan gençlerde düzenli adet döngüsü başlangıcı üç yıla kadar uzayabilir. 20’li yaşlara ulaşıldıktan sonra döngüler daha tutarlı ve düzenli hale gelir. Bu yaşlarda adet döngüsü kısalması bu nedenle normal olabilir. Doğum sonrası dönemde, emzirme sürecinde veya hormonları etkileyen yaşamsal olaylar sırasında adet döngülerinde küçük değişiklikler görülmesi normaldir. Bunlar genellikle geçicidir. 50’li yaşlara gelindiğinde ise menopozun yavaş yavaş başlaması ile döngülerde tekrar bir değişim meydana gelebilir ve regl kanamaları düzensizleşebilir. Bundan sonraki süreçte adet döngüleri son bulacaktır.1
Normal ve sağlıklı adet döngüsü kabaca 21-35 günde bir meydana gelir. Bir diğer deyişle iki adet kanamasının başlangıç günleri arasında 21-35 gün aralığında bir süre olması beklenir. Bu süreler her kadın için farklıdır. Adet kanaması ise üç ile yedi gün aralığında sürer. Bir adet döngüsünün ortalama uzunluğu 28 gündür. Ancak 21-35 gün aralığında değişen döngüler normal olarak kabul edilebilir. Adet döngüsü içerisinde gerçekleşen adet (regl) kanaması ise 3-7 gün aralığında bir süre alır. Yukarıda da belirtildiği gibi menstruasyonun yeni başladığı ergenlik dönemlerinde, menopoza yakın dönemlerde ve hormonal değişimler sırasında adet döngüsünde değişiklikler olabilir.1
İlk adet kanamasının gerçekleştiği menarş döneminde, gebelik sonrasında, emzirme sürecinde ve menopoz sürecinde adet dönemlerinin düzensiz olması tamamen normaldir ve doktora başvurmayı gerektirmez. Bununla birlikte üreme çağındaki bir kadında normal adet düzeninde bir hafta veya daha uzun süreli bir değişikliğin olması gebelik belirtisi olabilir. Doktora başvurmayı gerektirebilecek regl döngüsü değişikliklerinden bazıları şunlardır:4
Yukarıdaki durumların haricinde düzensiz adet döngüsü nedir sorusu 21 günden kısa, 35 günden uzun arayla adet görmek veya üç ay boyunca adet görmemek olarak yanıtlanabilir. Adet kanamasının yedi günden daha uzun sürmesi, kanamaya şiddetli ağrı, kramp, mide bulantılarının eşlik etmesi, iki adet kanaması arasında lekelenme benzeri ara kanamaların görülmesi de yine istenmeyen durumlar arasındadır. Bu gibi belirtiler yaşayan kadınların kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına danışarak detaylı bir muayeneden geçmesinde fayda vardır.1
Adet döngüsü, doğurganlık çağındaki her kadının vücudunda aylık olarak tekrarlayan doğal bir süreci ifade eder. Bu süreç her kadında farklı işleyebilir ve süreç içerisinde görülen belirtiler de kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Adet döngüsüne ilişkin belirgin değişiklikler kişinin kendisi tarafından kolaylıkla fark edilebilir. Böyle bir durum yaşıyorsanız hekiminize danışabilir ve genel bir muayeneden geçebilirsiniz. Adet döngüleri ile ilişkili olabilecek adet günü hesaplama, regl sancısı, adet gecikmesi gibi diğer başlıklarımızı da inceleyerek konu özelinde daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Uyarı: Bu metin kişileri konu özelinde objektif bir şekilde bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.
Kaynakça
Önerilen Bloglar
Tampon Nedir Ne İşe Yarar Nasıl Kullanılır
Kadınlarda doğurganlığın bir simgesi olarak kabul edilen adet döngüsü, doğal bir süreçtir ve döllenme gerçekleşmediğinde rahim astarı regl kanaması ile vücuttan dışarı atılmasıdır.
Devamını OkuVajina Kaşıntısına Ne Iyi Gelir?
Kadınlar zaman zaman vajinal kaşıntı yaşayabilir.
Devamını OkuVajina Çeşitleri Nelerdir
Kadın üreme sisteminin en karmaşık bölümlerinden olan vajina, hem görüntüsü hem de özellikleri açısından farklı çeşitlere sahiptir.
Devamını Oku